Gebelerin yaklaşık beşte birinde kaşıntı şikayetleri vardır.
Bir kısmı alınan ilaçlara ya da yenen besinlere karşı oluşan alerjik reaksiyonlara, gebelikten önce var olan dermatozlara ya da lenfoma ve hepatitis gibi sistemik hastalıklara ya da kanda bilirubini yükselten diğer nedenlere bağlı olabildiği gibi, direkt gebeliğe bağlı olanlar da vardır.
Direkt gebeliğe bağlı olarak oluşan kaşıntılar deyince birkaç durum karşımıza çıkar:
1-GEBELİĞE BAĞLI İNTRAHEPATİK KOLEOSTAZİS
2-GEBELİK ÜRTİKERİ(PUPP)
3-CİLT ÇATLAKLARINA BAĞLI KAŞINTILAR
4-HERPES GESTASYONES(PEMFİGOİD GESTASYONES)
GEBELİĞİN İNTRAHEPATİK KOLEOSTAZİSİ
Gebelerde karaciğerde safra akımının yavaşlamasıdır. Atılamayan ve kanda biriken safra tuzları ve yükselen bilirubin tabloyu oluşturur.
Gebelikte özellikle 30.haftadan sonra(bazen 6.haftada bile görülebilir) ortaya çıkan bir tablodur. Oluşumunda östrogen ve progesterona karşı aşırı duyarlık suçlanmaktadır. Östrogen hormonu safra tuzlarının karaciğerden atılımını engelleyerek etkili olmakta, progesteron ise karaciğerden östrogen eliminasyonunu engelleyerek östrogene yardımcı olmaktadır. Bu hastalar gebe olmadıkları dönemde östrogen ve progesteron içeren oral kontraseptif aldıklarında da bazen kaşıntı tablosu oluşabilmektedir.
Gebelerin %0.1 ile %1.5’unda görülür.
Görülme sıklığı ırksal ya da genetik özellikler taşır. Mesela aynı aileden kadınlarda daha sık görülmesi, aynı kadının takip eden gebeliklerinde çoğunlukla tekrarlama eğilimi ve mesela Şili’de gebe kadınların %15-20’sinde görülebilmesi ırksal ve genetiksel yatkınlığı doğrular nitelikte bulgulardır.
Vakaların %80’ni 30.haftadan sonra ortaya çıkarsa da 6. Haftada bile görülenler vardır.
Belirtiler:
En önemli belirti: Döküntü vermeden, avuç içi ve ayak tabanlarından başlayan ve sonra kol ve bacaklarla tüm vücuda yayılan döküntüsüz kaşıntılardır. Kaşıntılar geceleri görülür.
Kaşıntıdan başka: sarılık, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginin açılması, dışkı ile yağ kaybı ve bu yağ kaybı neticesi oluşan K vitamin eksikliğinin neden olduğu kanamalar görülebilir. Sarılık bu hastaların beşte birinde ve kaşıntının başlamasından 2-4hafta sonra ortaya çıkar. Ki, gebelikte viral hepatitten sonra en sık sarılık sebebi gebelik koleostazıdır.
Yukarıda saydığımız belirtilerin hepsi olmak zorunda değildir. Bu belirtilerden sadece biri ya da bir kaçı bir arada olabilir.
Laboratuvar bulguları:
1-Karaciğer enzimlerinde(ALT, AST, ALP ve GGT) yükselme görülebilir.
2-Safra tuzları yükselmiştir.
3-Bilirubin yüksekliği
4-Kolesterol yüksekliği
Gebelikte intrahepatik koleostazın fetusa etkileri:
Fetus, safra temizliğini anne karaciğeri aracılığıyla yapar. Gebelik koleostazı olan bir anne ne kendi ne de fetusun safra atılımını yeterli miktarda yapamayacaktır. Dolayısıyla çocuk kanında biriken safra tuzları ve bilirubin çocukta fetal distresse, erken doğuma ve mekonyum asipirasyonuna ve hatta K vitamini düşüklüğü nedenli fetal beyin kanamalarına neden olacaktır( K vitamini yetersizliği annede de kanamalara sebep olabilir.)… İşte bunlardan dolayı ağır gebelik koleostazında; 38.haftada doğum sağlanmalıdır.
Tedavi:
Hafif vakalarda:
Nemlendiriciler, antihistaminikli ya da kortizonlu kremler ve antihistaminik tabletler denenir.
Ağır vakalarda:
1-Ursedeoksikolik asit(URSOFALK KAPSÜL):Karaciğer enzimlerini toparlar, hem fetüs hem de annedeki safra asit düzeylerini düşürür ve bebek üzerindeki kötü risk azalır ya da kalkar.
2-Kolestiramin(KOLESTRAN TOZ):Sadece kaşıntıyı azaltmaya faydası olur.
3-K vitamini(LİBAVİT K): K vitamini ölçümlerinde seviye düşükse, kanama eğilimini azaltmak için eksik yerine konmalıdır. Özellikle doğum düşünülüyorsa.
4- Yüksek doz kortikosteroidler. Ancak bunlar da yenidoğanda adrenal yetmezlik tablosu oluşturabilir. Doğum sonunda dikkat…
NOT: Doğumdan sonra, tablonun düzelmesi 2-4hafta alabilir.
Ayırıcı tanı:
Preeklampsi, HELLP sendromu, gebeliğin akut yağlı karaciğeri, viral hepatitler ve ilaca bağlı hepatitler ayırıcı tanıda düşünülecek tablolardır. Bunlardan dolayı trombosit sayımları ve hepatitis testleri yapılmış olmalıdır.
GEBELİK ÜRTİKERİ
(PUPPP=PRURITIC URTICARIEN PAPUL and PLAQUES OF PREGNANCY)
Gebelikte kırmızı kabarık lezyonlarla birlikte seyreden kaşıntı halidir. Özellikle ilk gebelikte ve 35.haftadan sonra ortaya çıkar. Diğer gebeliklerde tekrarlama olasılığı düşüktür ve östrogen ve progesteron ile dolayısıyla oral kontraseptiflerle ilgisi yoktur.130-300gebelikte bir görülür.
Hastaların üçte ikisinde kaşıntılar karın çatlaklarından başlar. Daha sorna göve, kollar ve bacaklara yayılır. Yüzde nadiren görülür. Avuç içi ve ayak tabanlarında görülmez. Lezyonlar iyileştikten sonra yerlerinde koyu bir leke bırakabilir.
Oluşumunda gecikmiş aşırı duyarlık reaksiyonu yanında karın duvarının hızlı büyümesinin iltihabi bir reaksiyona bunun da kaşıntıya neden olabileceği konuşulur. Karın duvarının gerilemsi teorisini doğrulayan bir bulgu ikizlerde sık görülmesidir.
Tedavide antihistaminik ya da kortikosteroidli krem ya da tabletler verilir. Tedaviye cevap vermeyen olgularda erken doğuma gerek yoktur.
HERPES GESTASYONES
(PEMFİGOİD GESTASYONES)
Oldukça iyi tanımlanmış bir gebelik dermatozudur.
Gebelikte(Gebeliğin geç dönemlerinde ya da doğumdan sonra), mol gebeliğinde ve hatta koriokarsinom esnasında ortaya çıkabilen OTOİMMUN NİTELİKLİ bir hastalıktır. Sonraki gebeliklerde de tekrarlama eğilimindedir. Tekrarlamalar bir öncekinden daha şiddetli seyirler gösterir.
Özellikle karın bölgesinde başlayan, kalça ve gövde ve kollar ve bacaklara yayılır. Ancak yüz, avuç içi ve ayak tabanı çok nadiren tutulur. Kaşıntıları bül gelişimleri izler. Patlayan büller, herpese benzediği için, herpes gestasyones adını almıştır.
Tanı için biopsi şarttır.
Gebelik ürtikeri gibi tedavi yöntemleri uygulanır.
Doğumdan sonra kaybolabildiği gibi tablo devam da edebilir.