Sorular ve Cevaplar

[toggle_box]
[toggle_item title=”DÜŞÜK SONRASI TEKRAR GEBE KALMAK İÇİN NE KADAR BEKLENİLMELİDİR?” active=”true”]Bunun en güzel cevabını bir Hocamız söylemişti: “Vücut hazır olduğu zaman gebe kalır”. Bu süre birkaç aylık bir zamanı kapsar. Eskiden 6 Ay / 1 Yıl gibi süreler verilirdi; Rahim dinlensin gibi gerekçelerle.. Bilimselliği tartışılır bir yaklaşımdı. Ben, danışanlarıma 3 Ay gibi bir süre sonra kalabilirsiniz diyorum. [/toggle_item]

[toggle_item title=”İLİŞKİDE KANAMAYAN KIZLIK ZARI OLUR MU?” active=”false”]Olur. Kızlık zarı ortasındaki açıklık genişse yani eskilerin deyimiyle “duhule müsaitse” ilişki ile kanama olmaz. Bu durum karşısında en iyi çözüm; Kadın doğum uzmanına muayene olmaktır. [/toggle_item]
[toggle_item title=”RAHİM AĞZI YARA VE YAKMA NEDİR?” active=”false”]Halk arasında hemen en çok konuşulan jinekolojik teşhis “yaradır. Servikal erozyon da, servisitis tablosu da, serviksin prekanseröz lezyonları da, halk gözünde yara olarak dillendirilir. Hatta östrogen hakimiyeti ile endoserviks dokusunun vaginaya doğru ilerlemesi olan ektropion da buna dahildir. Kadınları korkutan ve hemen “ilerlerse kanser mi olur” dedirten bu durum için, öncelikle smear yapılmalıdır. Smear bulguları temiz ise, hastayı rahatlatıp tedaviye gerek olmadığı anlatılmalıdır. Smear ve takibeden biopsi sonuçlarına göre tedavi seçenekleri koterizasyon ya da krioterapiyi gerektiriyorsa uygulanır.
NOT: Servisitis ya da erozyon tablosu olan ve medikal tedavilere rağmen geçmeyen akıntıları olan hastalarda, koterizasyon uyguluyorum ve hastaların fayda bulduğunu görüyorum.
[/toggle_item]
[toggle_item title=”SPİRAL NE ZAMAN TAKILIR?” active=”false”]Adetli iken ya da ilişkisiz geçen periyot varsa iki adet arasında takılabilir.
Doğumdan sonra; özellikle lohusalık dönemi bitimini bekleyin.
Düşük ya da küretajlardan sonra, hemen spiral takılabilse de, ben rest(parça kalma) ve infeksiyon olasılığını göz ardı etmemek için, 1 Hafta 10 Gün kadar bekleyip, öyle takmayı öneriyorum.
[/toggle_item]
[toggle_item title=”EN İYİ KORUNMA YÖNTEMİ HANGİSİDİR?” active=”false”]En ideal korunma yöntemi: Tam olarak koruyan, eşler tarafından çok benimsenen, yan etkileri hiç olmayan ve ucuz olan yöntemdir. Böyle bir yöntem henüz bulunmadı.
Var olan yöntemler içinde, doğum yapmamışlara oral kontraseptifleri (sigarayı bırakmak ya da azaltmak şartı ile) doğum yapanlara ise oral kontraseptif ya da spiral öneriyorum. Başarı oranları %99 civarındadır. Her hastada yan etkileri farklı şekillerde ve derecelerde olabilmektedir. Yeteri kadar çocuk sahibi olan ve bir daha çocuk istemeyenlere tüp ligasyonu önermekteyim.
[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİKTE İLİŞKİ YASAK MI?” active=”false”]Klasik kitaplar ilk 3ay ve son 1 ay haricinde ilişkiyi serbest bıraksa da, gebe ve eşinin durumuna göre ilişkide kısıtlama önerilebilir. Gebede kanama, düşük ya da erken doğum tehdidi ya da itiyadi düşük anamnezi gibi durumlarda, membran rüptürü şüphesinde ya da eşinde uçuk gibi cinsel geçişli hastalık olması durumlarında ilişki önerilmez.[/toggle_item]
[toggle_item title=”KÜRETAJ KISIRLIK YAPAR MI?” active=”false”]Hayır. Yeni teknik küretaj uygulamaları ile rahim zarı ya da duvarının zedelenmesi imkansız gibidir. [/toggle_item]
[toggle_item title=”SÜT KORUMASI NEDİR?” active=”false”]Emziren kadınlarda artan prolaktin sekresyonu yumurtlamayı bozar ya da engeller. Bu da gebe kalmayı engelleyebilir.

Kabul edilebilir bir korunma yöntemi olamaz. Adet görmediği halde seyrek yumurtlama sonucu gebe kalabilme rastlanılacak bir durumdur.[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİKTE YOLCULUK” active=”false”]Kanamalı gebelik, su gelmesi, erken doğum tehdidi gibi tablolar yoksa yolculuk yapmanın bir sakıncası yoktur. Ancak yolculuk esnasında bazı hususlara dikkat etmek gerekecektir. Araba içinde uzun süre oturmak bacaklarınızdaki kan dolaşımını etkiler ve ayak ile bileklerde şişmelere neden olabilir. Bu nedenle, uzun süreli yolculukta her 1.5-2 saatte bir mola vererek hafif yürüyüş yapmalı ve kan dolaşımınızı arttırmalısınız. Bu şekilde temiz hava da almış olacaksınız.

İster araba kullanın ister yolcu olun, yolculuklarınız sırasında mutlaka emniyet kemeri kullanmalısınız. Emniyet kemerini bağlarken karnınızın üstünden değil altından geçmesine ve kalçalarınız hizasında olmasına dikkat etmelisiniz.

Son aya kadar araba kullanabilirsiniz. Bu durumda direksiyon karnınızdan mümkün olduğu kadar uzakta olsun ve kemer de takılı olsun…[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİK VE SİGARA” active=”false”]Sigaranın gebelikte düşük, erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve hatta ölü doğuma sebep olabilir. Tabi ki içilen sigara sayısının artışı ile anılan riskler daha da artmaktadır. Sigara en çok 4. ay ile 9. aylar arasında zararlı etkilerini göstermektedir. Bazı anneler, gebeliklerinde içtikleri sigara nedeniyle onları korkuttuğumuzu ancak doğan çocuğun neredeyse dört kiloya yakın olduğundan bahisle, sigarayı suçsuzlaştırmaya çalışırlar. Oysa ki, gebelikte içilen sigaraya maruz kalan çocukların bebekliklerinde ani bebek ölümleri, gelecek hayatlarında çocukluk çağı kanserleri, akciğer infeksiyonları, sigara tiryakiliği, öğrenme bozuklukları ve fiziksel gelişim bozuklukları görülebilmektedir.

NOT: Gebeliğiniz sırasında sigarayı bırakırsanız sigaranın neden olduğu bu zararlı etkilerin olma olasılığını da azaltmış olacak ve gebeliğiniz sırasında kendinizi daha iyi ve zinde hissederek gebeliğin daha keyifli geçmesini sağlamış olursunuz. Hatta gebeliğe karar vermişseniz, 3ay önceden bırakın[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİKTE SAÇ BOYATMA” active=”false”]Gebelerin çok sık sorduğu bir sorudur.
Bir dönem gebelikte kesin saç boyatmayın derdim… Sonra ilk 3ay hariç boyatabilirsiniz demeye başladım. Sonra bitkisel özlü boyalar kullanabilirsiniz dedim.
Şimdilerde ilk 3ay hariç bitkisel özlü ve kaliteli boyalarla(amonyak miktarı düşük) saçınızı boyatabilirsiniz diyorum.
[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİKTE ELEKTRONİK ALET (CEP TELEFONU KULLANIMI)” active=”false”]Bu konuda en çok merak edilen cep telefonlarıdır. İyonize olmayan mikrodalga ile çalışırlar. Yayılan bu dalgalar uluslararası belirlenmiş sınır değerleri altındadır. Bundan dolayı risk yok gibi dursa da, gebelere kısa görüşmeler yapması, yatak odasında şarja bırakılmaması önerilebilir. Baz istasyonları ile ilgili ayrıntılı bir çalışma verisi henüz yoktur. Ancak bazı araştırmalar zararsızlığını iddia ederler.
Kablosuz bilgisayarlar, mikrodalga fırınlar zararsızdır.[/toggle_item]
[toggle_item title=”GEBELİKTE DİŞ BAKIMI ve TEDAVİSİ” active=”false”]

Gebelikte diş eti kanamaları sık görülür. Gebelik hormonları etkisi ile diğer membranlarda olduğu gibi kanlanma ve şişme olmakta bu da fırçalama sırasındaki kanamaları tetiklemektedir. Diş eti çekilmeleri de gebelikte sık görülür. Fırçalarken dişlerinin kanadığı şikayeti ile gelen gebelere yumuşak diş fırçası ile günde 2-3kez fırçalamalarını ve özellikle diş hekimine muayene olmalarını öneriyorum.

Ayrıca gebelikte diş dolgu ya da çekimlerinin hiçbir sakıncası olmadığını da gebelere söylüyorum…Diş taşı temizliği ise gerekiyorsa mutlaka yapılmalıdır.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”GEBELİKTE AKINTI TEDAVİSİ OLMALI MIDIR?” active=”false”]

Gebelikte hem vagina hücrelerinde glikojen miktarı artmakta hem de asidik vagina florası bozulduğundan dolayı vaginitis tablosu ortaya çıkabilir. Normalde gebelikte östrogen hormonu etkisi ile artmış vaginal sekresyon ile vaginitisi karıştırmamak lazımdır. Ancak çok miktarda, kokulu ya da kaşıntılı, koyu kıvamlı ve beraberinde idrar yanmaları da olabilen akıntıları tedavi etmek gerekecektir. Bu tip akıntıları olanlarda ilişki de oluyorsa, assandan enfeksiyon ile su sekesinin açılmasına kadar gidebilen riskli sonuçlar karşımıza çıkabilmektedir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

GEBELİKTE BANYO

” active=”false”]

Gebe Banyo Yaparken Nelere Dikkat Etmelidir?

Gebelikte banyo duş şeklinde yapılmalıdır, çok sıcak veya soğuk olmayan su tercih edilmelidir, sık duş almaya özen gösterilmelidir, vajenin içi asla yıkanmamalıdır, temiz olmak şartıyla gebelik boyunca suda yüzülebilir ancak dalmak tehlikelidir.[/toggle_item]

[toggle_item title=”

GEBELERDE UÇAK YOLCULUĞU TEHLİKELİ MİDİR?

” active=”false”]

Hiçbir tehlikesi yoktur.

Uzun yolculuklarda, uçak içi yürüyüşler yapılabilir…

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

GEBELERDE ALKOL ALIMI

” active=”false”]

Gebelere alkol almamalarını öneriyorum.

Kronik alkolik annelerin çocuklarında Fetal alkol sendromu görülebilmektedir.

Mikrosefali (başın ufak olması), filtrum (üstdudak-burun arası oluk) yokluğu, ince üstdudak, yassı burun kemeri, mikrognati (ufak çene), mikroftalmi (ufak gözler), kısa burun, gözkapaklarının anormal şekilli olması en yaygın görülen baş-yüz sorunlarıdır. Gelişme geriliği. FAS’lı çocuklar doğumdan itibaren ufak ve zayıftır.Beyin hasarı görülebilir. Zeka geriliği veya gelişim, öğrenme ve davranış sorunları ile karşılaşılabilir.Tüm bu doğumsal kusurlar hamilelik sırasında içki kullanımından kaynaklanır. Çocukta FAS’tan kaynaklanan sorunların tamamı yerine sadece bazılarının olmasına da fetal alkol etkileri (FAE) adı verilir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

DIŞ GEBELİK NEDİR?

” active=”false”]

Rahim dışında, genellikle tüplerde daha nadir olarak yumurtalık üzerinde, ve karın boşluğunda gelişen gebeliktir. Erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Aksi taktirde gebelik tüpte sürer ve tüpün yırtılması ile sonuçlanır. Dış gebelik, adet gecikmesini takiben gebeliğin 6. ve 12. haftaları arasında karnın bir tarafında başlayan kramp tarzındaki ağrıların bütün karına yayılması, koyu renkli vaginal leke veya açık renkli kanama, bazen bulantı, kusma, halsizlik, omuzlarda ağrı ve bayılma gibi belirtiler verebilir. Tedavide genellikle erken dönemde ilaç tedavisi, geç dönemde ise cerrahi seçilir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

İKİZ GEBELİK NEDİR?

” active=”false”]

Her 28 gebelikten birisi ikizdir. Tek yumurta ya da çift yumurta ikizliği şeklindedir.

İkizlerin on tanesinin yedisi kadının yumurtalığından gelişmiş iki yumurtanın iki sperm tarafından döllenen çift yumurta ikizleridir. Her iki yumurta rahime birbirine çok yakın yerleşir ve ayrı olarak gelişir. Tek yumurta ikizleri ise bir spermle döllenen bir yumurtanın bölünerek iki bebek olarak gelişmesidir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

PLASENTA NEDİR?

” active=”false”]

Halk arasında çocuğun eşi ya da eş olarak adlandırılır.

Normalde rahimin üst bölümüne, ön veya arka duvara yerleşir. Anne ile bebek arasında madde ve gaz alışverişini sağlar. Oksijen, su, besin maddelerini anneden bebeğe, bebekteki atıkları da anne dolaşımına geçirir. Hormon üretir. Bebeğin solunum, sindirim, idrar sistemine ait işlevlerini yürütür. Hastalıklara karşı koruyucu bazı maddelerin (antikor) anneden bebeğe geçmesini sağlar. Annede hastalık yapan mikroplar plasenta aracılığı ile bebeğe geçebilirler.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

SU KESESİ NEDİR?

” active=”false”]

Bebek içi sıvı dolu bir kese içinde büyümeye başlar. Bu sıvı sürekli yenilenir. Bebeği çarpmalardan korur, simetrik olarak gelişmesine yardımcı olur, kol ve bacaklarının eğrilmesini engeller, vücut ısısını sabit tutar, fetüsün kolay hareket edebileceği bir ortam sağlar, boşaltım sistemi görevi yapar, basıncı sağlar. Ayrıca doğumun başlangıcında su kesesi açılarak doğum kanalının temizlenmesini sağlar. Doğum ağrıları başlamadan önce açılırsa, bu duruma suyun erken gelmesi denir. Gebe hemen sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Su kesesinin açılması aniden açık sarı renkli bol miktarda sıvının hazneden dışarıya akması ile anlaşılır. Sıvı kokusuzdur. İçinde beyaz yağlı parçacıklar bulunabilir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

GEBELİKTE AŞI

” active=”false”]

Gebelikte Aşı Yapılabilir mi?

Gebelikte, tetenoz aşısı yapılabilir. Eğer son 5 yıldır tetenoz aşısı yapılmamışsa; anne adayı ile ilk karşılaşmada ilk doz, bundan en az 4 hafta sonra 2. doz aşı yapılır, aşı doğumdan altı ay sonra tekrarlanır. Böylece anne ve doğacak bebekler 10 yıl süre ile bağışıklık kazanır. Kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşıları gebelikte kesinlikle yapılmaz.

Hepatitis B aşıları da yapılabilir.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”

GEBENİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN DURUMLAR

” active=”false”]

Aşağıdaki belirti ve bulguların varlığında gebe derhal hastaneye müracat etmelidir.

  • Ani vaginal kanama
  • İnatçı kusmalar
  • Yüksek ateş
  • İdrar yaparken yanma, sızı.
  • Şiddetli karın, bel, kasık ağrısı
  • El ve yüzde şişme
  • Ani görme bozukluğu, göz önünde siyah noktaların uçuşması
  • İdrar miktarında azalma
  • Baş ağrısı
  • Vajenden ani, bol miktarda sıvı gelmesi (amniyon kesesinin açılması)
  • Bebek hareketlerinin azalması halinde (normalde >10 / gün)
  • Kilo alımının durması
  • Renkli, kokulu vaginal akıntı olması halinde gebe hiç vakit kaybetmeden hekime başvurmalıdır.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”GERÇEK DOĞUM AĞRISI NASIL OLUR?” active=”false”]

Gerçek doğum ağrıları: 10 dakika içinde 2-3 kez gelen, 45-50 saniye süren, karında sertlik oluşturan şiddetli ağrılardır. Düzenlidir, sadece bir noktada hissedilmez; belde, kasıkta ve karında her noktada aynı şekilde hissedilir, şiddetleri giderek artar.

[/toggle_item]

[toggle_item title=”AĞRISIZ DOĞUM NEDİR?” active=”false”]

Ağrısız Doğum Yapılabilir mi? Anne arzu ettiği ve hastanenin imkanları elverdiği taktirde hiç ağrı duymadan da doğum yapabilir. Annenin ağrı hissetmemesi doğurması için bir engel teşkil etmez. Ağrısız doğum amacıyla anneye verilen ilaç uterus kasılmalarını bozmaz. Yalnızca her bir kasılma esnasında uterustan gelen ağrılı uyaranların beyne ulaşmasına engel olur. Anne kasılmaları fark eder fakat ağrı hissetmediği için rahat ve huzurludur. Bu ilaçlar özel bir bölgeye uygun dozda verildiğinde bebeğe zararı olmaz. Tersine anne bağırıp çağırmaktan vazgeçtiği ve düzgün nefes alıp vermeye başladığı için bebeğe giden oksijen miktarı da artar. Bebek doğduğunda daha canlı ve hareketli olur.

Bu ilaçlar özel bir bölgeye uygun dozda verildiğinde bebeğe zararı olmaz. Tersine anne bağırıp çağırmaktan vazgeçtiği ve düzgün nefes alıp vermeye başladığı için bebeğe giden oksijen miktarı da artar. Bebek doğduğunda daha canlı ve hareketli olur.

Ağrısız Doğum Yaptırılan Annelerin ‘Sakat Kalabileceği’ İddiası Doğru mudur? Ağrısız doğumda kullanılan kateterler omuriliği örten zarların dışına yerleştirilir. Yani annenin belinden ‘su’ alınmaz. Tekniğine uygun olarak yapıldığında ağrısız doğumun anneye hiçbir zararı yoktur. Aksine anne ağrı hissetmediği için doğum sırasında hırpalanmaz , yorgun düşmez . Bebek doğarken uterus kasılmalarıyla birlikte nefesini tutup ıkınarak bizzat kendisi de doğuma yardımcı olur. Doğumdan sonra da en kısa zamanda bebeğine bakacak hale gelir.

[/toggle_item]

 

[/toggle_box]